Sudan'da Arap Baharı Yaklaşıyor
Serhat ORAKÇI
Sudan`da Ömer El Beşir rejimi zor
günler geçiriyor. Ekonomik dar boğazdaki ülkede halkın dayanacak gücünün
kalmadıği çok açık. Kızgın halk tepkisini artık sokağa çıkarak gösteriyor.
16 Temmuz’da Hartum Üniversitesinde
öğrencilerin başlattığı gösteriler hala devam ederken halkın desteği ile
gösterilerin çapı büyüyor. Tedbir olarak ülkedeki internet bağlantısını kesmeye
kadar giden rejim ise halkın taleplerine kulak tıkamakta ısrarlı görünüyor. Bu
ise halkın psikolojik direncini daha da arttırıyor.
Öğrencilerin üniversite kampüsünde
başlattığı göstriler artık cadde ve sokaklara taştı. Geçen yıl gerçekleşen
bölünme sonrası, ekonomisi büyük darbe yiyen Sudan’da hükümetin kemer sıkma politikaları halk
tarafından tepki ile karşılanıyor. Hükümet sıkı emniyet tedbirleri alarak
olayları bastırmaya çalışıyor.
Sudan halkının dayanacak gücünün
kalmadığı artık çok açık. Memur ve işçi maaşları zamlanmazken ülkedeki fiyat
atışı son bir yılda %40’ı geçmiş durumda. Temel gıda maddelerinin fiyatarının
hızla tırmandığı bir ortamda hükümet petrole uyguladığı sübvansiyonu
kaldıracağını açıkladı. Nijerya’dakine benzer bir durum yaşanan Sudan’da ilk
tepki Hartum üniversitesindeki öğrencilerden geldi.
Öğrencilerin tepkisine Turabi ve Sadık
El Mehdi gibi muhalif liderlerin, sendikaların, meslek birliklerinin de destek
vermesiyle gösteriler büyüdü. İlk başlarda korsan gösteriler düzenleyen
göstericiler polisle çatışmazken, son günlerde meydan gösterilerine dönüşen
gösterilerde polis ile halk arasında çatışmalar çıktı. Polisin göz yaşartıcı
bomba kullandığı, joplarını insafsızca kullandığı ortamda ilk ölüm haberi de
Cuma günü geldi.
Yurtdışındaki Sudan elçiliklerinin
önünde de küçük çaplı gösteriler düzenlendi. Meksika, Pakistan, İngiltere ve
Mısır bunlardan bazıları. Başkent Hartum’un dışında da Medeni, Sennar, Kosti,
Kesele, Atbara gibi şehirlerde de gösteriler düzenlendi. Türkiye’de dahil olmak
üzere ülkede vatandaşı bulunan elçilikler güvenlik uyarısı yaparak
vatandaşlarını uyardılar. (http://hartum.be.mfa.gov.tr/ShowAnnouncement.aspx?ID=156232)
Sudan halk görev başındaki bakan ve
milletvekillerinin mal varlıkları tartışıyor. Artık ülkedeki yolsuzluklar
sorgulanıyor.
Geçtiğimiz yıl Tahrir’de gösteriler
başladığnda halkının böyle bir isteği olması halinde koltuğunu derhal terk
edeceğini açıklayan Sudan Devlet Başkanı Ömer EL Beşir o günleri unutmuşa
benziyor. Batılı ülkelerin yönelttiği eleştirilere alaycı tavırlarla cevap vererek
halkın gönlünü kazanan Beşir, şimdi aynı alaycı tavrı kendi halkına karşı gösteriyor.
Hükümet yetkilileri gösterilerin Kuzey Afrika’daki gibi iktidar değişimine
gideceğine imkansız gözüyle bakarken göstericileri “yarasa” olarak “dış mihraklı”
olarak tanımladılar. Beşir ve ekibi halkı küçümseyerek aslında Muammer Kaddafi’nin
düştüğü hataya düşüyor.
Yıllardır Darfur ve Güney Sudan sorunu
gibi büyük çaplı sorunlarla uğraşan Sudan arkasını Çin’e dayamanın rahatlığı
içindeydi. Ekonomideki başarısızlıklar petrole dayalı gelişmenin getirileri ile
sorgulanmıyordu. Dış krediler ile finanse edilen yol, köprü ve barajlar petrol
gelirleri ile geri ödeniyor, ülkede gelişme havası esiyordu. Ancak ülkenin
bölünmesi ve petrol gelirlerinin büyük bölümünü kaybetmesi ile ülke ekonomisi hızla
türbülansa girdi. İthalata bağlı cari açık giderek büyürken ülke parası giderek
değer kaybetti. Bir yıl önce 1 dolar 3 cüneyhe eşit iken şimdilerde 1 dolar 6
cüneyhe eşitlenmiş durumda. Devlet her ne kadar resmi kur ile doları baskı
altında tutmaya çalışsa da karaborsa da dolar günden güne değer kazanıyor.
Hükümet uyguladığı tedbirler ile ülkeden para çıkışını önlemeye çalışıyor.
Sudan’dan ayrılan Güney Sudan ile
yaşanan sınır anlaşmazlığı iki taraf arasında kısa süreli bir savaşa dönüştü.
Güney Sudan’ın ani Hiclic saldırısı Hartum üzerinde soğuk duş etkisi yaptı.
Tepkisini vermekte gecikmeyen yönetim sınıra asker ve muhimmat yığarak Güney
Sudan’ı geri püskürttü. Ancak bunun getirdiği bir silahlanma maliyeti oluştu
elbette.
Halkın tepkisinin temelinde üç önemli
faktör ortaya çıkıyor: ilki cari açık, dış borçlanma ve hızlı enflasyon artışı sonrası
geliri artmayan orta ve düşük gelir grubundaki halkın daha da yoksul hale
gelmesi. İkinci olarak Güney Sudan’ın Hiclic’i el geçirmesi ile başlayan savaşın
oluşturduğu psikolojik etki ve sonrasında Hartum tarafının prestijinin
sarsalması. Sonuncu etki ise 2003’den beri dinmeyen Darfur sorunu ve
Darfur’daki istikrarsızlık. Tüm bu yaşananlar karşısında tepkisini içine atan
halk artık sokaklara çıkarak tepkisini gösteriyor.
Bir yıl önce Kuzey Afrika ülkelerini
Arap Baharı kasup kavururken Sudan’da da bazı gösteriler olmuş ancak halk
tarafıdan fazla destek bulmamıştı. Ancak bu sefer halk da gösterilerin içinde.
Hartum yönetimi ya halkın durumunu gözterek aklını başına alacak yolsuzluklara,
haksızlıklara son verecek ya da Esad’ın Kaddafi’nin Mubarek’in düştüğü duruma
düşerek yönetimi devredecek.
Sudan’da olaylar henüz çok yeni. Sudan
hükümetinin halkın isteklerini dikkate alarak halka nefes aldırması için fırsat
var. Bu fırsat kullanılmayıp olaylar daha da büyürse Sudan’da da Arap Baharı
kaçınılmaz hale gelecek.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder