Perşembe, Ocak 10, 2013


BURKİNA FASO NOTLARI
Serhat Orakçı
Dünya Bülteni, Ocak 2013

Burkina Faso bulunduğu coğrafyadaki diğer ülkeler ile kıyas edildiğinde görece daha sakin bir ülke portresi çıkıyor ortaya. Ülkeyi çevreleyen büyük komşularından Mali, Fildişi Sahilleri ve Nijer derin sosyo-ekonomik ve siyasi sorunlar içinde yüzerken Burkina Faso daha istikrarlı bir görünüme sahip. Denize kıyısı olmayan ülkenin başkenti Ouagadougou (yazması çaba gerektiriyor-okunuşu Vagadugu) merkezi bir konuma sahip. Afrika’nın diğer ülkelerinde nadiren rastlanan bu özellik ülkenin yönetimi açısından da stratejik bir avantaj.

Burkina Faso’nun kelime anlamı “hür insanlar diyarı” demekmiş. Ülkenin eksi ismi ise “Upper Volta Cumhuriyeti”. Fransızların koyduğu bu isim coğrafi bir tanımlama aslında. Bu ismi beğenmeyen Thomas Sankara sömürgecilik sonrasında 1984’de ülkenin ismini Burkina Faso olarak değiştirmiş. Söylemesi ve yazması zor olsa da bu isim daha uygun ülke için.

Burkina Faso’da dokuz-on kadar farklı etnik grup bulunuyor. Nüfus olarak Mossi’ler en büyük etnik grubu temsil ediyor. 15 milyon nüfusa sahip Burkina Faso yüz ölçümü olarak Türkiye’nin dörtte birinden biraz daha büyük. Ülke nüfusunun %80’i tarım sektöründe çalışıyor. Sanayi üretimi yok denecek kadar az. Ülkede yabancıların işlettiği altın, fosfat, bakır ve magnezyum madenleri bulunuyor. Altı büyük altın madeninin bulunduğu ülke Afrika’nın dördüncü büyük altın üreticisi. Ancak bu madenlerin ülkeye büyük fayda sağladığını söylemek zor. Burkina Faso da Batı Afrika Ekonomik İşbirliği Teşkilatı (ECOWAS) üyesi ve ortak para kullanımına tabi. Bu yüzden Mali’de edindiğiniz CFA’yı burada da rahatlıkla kullanabiliyorsunuz.  
     
Ülkede dikkat çeken özelliklerden biri insanların çalışkanlığı ve çevre bilincinin gelişmiş olması. Başkent sokaklarındaki cadde temizliği dikkat çekici. Ülkede bulunduğumuz günlerde belediye seçimleri vardı bu temizliğin seçimle alakalı olup olmadığını sorduğumuzda seçimle alakalı olmadığı cevabını aldık. Dikkat çeken başka bir husus sokaklarda domuzların serbestçe dolaşıyor olmasıydı. İnsanlara zarar vermeyen domuzlar özellikle ara sokaklarda sıklıkla karşımıza çıkıyordu. Hava sıcaklığı serin aylarda olmamıza rağmen 30 derece dolaylarındaydı. Öğrendiğimize göre yaz aylarında sıcaklıklar 40 derecenin üstünde seyrediyormuş.

Başkentin içerisinde bir göl var. Gölün etrafında hobi bahçeleri gibi küçük bahçeler var. İnsanlar her daim bir şeylerle uğraşıyor bu bahçelerde. Küçük çapta tarımsal üretim yapıyorlardı. Daha iç kesimlerde ise milet isminde bir tahıl üretimi yapılıyor. Bu tahılın işlenmesi ise meşekkatli zira milet taneleri önce dövülüyor sonra taşta ezilerek una çevriliyor.

Benzin fiyatı çok yüksek olmamasına rağmen Burkina Faso’da motorsikler ve bisiklet kullanımı oldukça fazla. Kadınlar, kızlar, çocuklar oldukça profesyonel biniciler. İki tekerli araçlar için ayrı yollar ve trafik ışıkları mevcut.

Seçimler olması sebebiyle parti afişleri süslüyordu sokakları. Parti amblemleri ise fil, aslan gibi hayvanlardan seçilmişti. Ülke nüfusunun %60’ı Müslüman olmasına rağmen siyasi arenada Müslümanların temsil gücü oldukça zayıf anladığımız kadarıyla. Müslüman seçmenler üç büyük parti arasında bölünmüş durumda. Nüfusun %23 kadarı Hıristiyanlardan oluşmaktaymış ancak etrafta pek fazla kilise görünmüyordu. Hıristiyanlar okul işletmeciliğinde büyük mesafe kat etmişler. Çok sayıda özel okul ve kolejleri var. Müslümanlar sömürgecilik döneminde çocuklarını okullara göndermeyi reddettikleri için daha cahil kalmışlar. Şimdi bu boşluğu gidermenin telaşı sarmış herkesi. İlerleyen yıllarda ülkede Müslümanlar daha etkili hale gelecektirler. Büyük bir okuma şevki var. Küçücük sınıflarda yüzün üzerinde çocuk okuyor. Görüştüğümüz Müslüman önderler en başta okul ve eğitim istiyorlardı.

Ülkenin kuzey sınırına giden yok sadece 200 km. ancak yolun sadece yarısı asfalt olduğu için yolculuk saatler alıyor. Toprak yolun bitiminde ise Djibo kasabası ve Mali’den gelen mültecilerin toplandığı kamp alanı var. Kamp alanı oldukça geniş bir alana yayılmış.

Başkent yakınlarındaki Bazoule parkı timsahları ile biliniyor. Doğal gölde 250 civarında irili ufaklı timsah yaşıyor öğrendiğimize göre. Gölün yakınlarında küçük bir köy var. Çocukların oyun alanları ise timsahların oldukça yakınında. Çocuklar top oynarken bir timsah kapacak diye insanın aklı çıkıyor. Ancak park görevlilerine göre bu timsahlar kutsanmış. O yüzden insan yemiyorlarmış.

Türkiye’nin elçiliği bulunan Burkina Faso’ya Türkiye’den direk uçuş henüz yok. Bu yüzden Fas, Cezayir ya da Tunus üzerinden uçmak gerekiyor. Ülkede Türkiye’den giden çeşitli cemaatlere ait dini ve seküler okullar mevcut. İHH İnsani Yardım Vakfı da çok sayıda proje yürütüyor bu ülkede bunlar arasında cami, okul, meslek edindirme kursları ve su kuyuları var.  

Ülkede tarihi doku neredeyse yok. “Çok eski” deniler binaların ömrü yirmi seneyi geçmiyor. Ülkeyi fiili olarak işgal eden Fransa sömürgecilik döneminde hiç yatırım yapmamış. İnsanların Fransızca bilmelerinin ve toplumsal düzenlerinin dışında Fransa işgaline işaret eden bir eser yok. Ancak siyasi arenada ülke hala Fransa siyasetinin etkisi altında. Burkina Faso’nun son zamanlarda yaptığı hayırlı işlerin başında Mali’de yaşanan siyasi krizde ara buluculuk görevi üstlenmesi. Mali’deki isyancı grupların liderleri Mali devlet temsilcileri ile Burkina Faso’da görüşüyorlar. Görüşmelerden hayırlı bir sonuç çıkmasını ümit ederiz…

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder