Mali’deki İslam Kültür Mirası
Tehlikede
Serhat ORAKÇI
Dünya Bülteni, Nisan 2012
Tarihte 13-15.yy’larda Mali İmparatorluğu ve Songhai İmparatorluklarının
kurulduğu Mali önemli bir İslam kültür mirasına sahip. Gerek Timbuktu ve Gao
gibi şehirlerindeki pahabiçilmez yüz binlerce yazma eser gerekse de kendine has
mimarideki çamurdan camileri bu mirastan günümüze ulaşanlar.
Ancak Mali’de yaşanan son siyasi gelişmeler bu bölgedeki kültürel mirası ciddi
oranda tehdit ediyor. %90’ı Mülüman olan ülke demografik açıdan İslam
coğrafyasını ilgilendirdiği kadar kültürel mirasıyla da bizleri ilgilendiriyor.
Timbuktu’daki yüzbinlerce yazma eser Mali ordusu ile Tuareg isyancılarının
çatışmaları altında zarar görebilir. Bölgeden gelen son haberler isyancı
grupların bölgenin en eski yerleşim yerlerinden Timbuktu’yu kuşattığı yönünde.
Burada yaşanacak silahlı çatışmalar buradaki 700 binden fazla yazma eserin
zarar görmesine sebep olabilir.
Geçtiğimiz ay ülkenin gidişatından hoşnut olmayan Mali ordusundaki bir grup
asker darbe yaparak yönetime el koydu. Darbecilerin gerekçesi, Mali ordusunun
ülkenin kuzeyindeki ayrılıkçı Tuaregler ile yeterince iyi mücadele
edemediğiydi. Ne var ki bu geçiş döneminde oluşan boşluktan faydalanan isyancı
grup kısa sürede kuzeyden güneye inerken önemli şehirleri de ele geçirdiler.
Geçtiğimiz hafta Cezayir sınırına yakın Kidal’ı ele geçiren Tuaregler sonrasında
Gao’yu aldılar. Son haberlere göre ise şimdi de başkent Bamako’ya 700 km.
mesafedeki tarihi şehir Timbuktu’ya ulaşmış durumdalar.
Batı Afrika Ekonomik İşbirliği (ECOWAS) üyesi ülkeler sınırlarını Mali’ye
kapatırken ülkedeki şiddet olaylarından etkilenen onbinlerce insan çevre
ülkelerdeki sınırlara koşarak mülteci durumuna düşmüş halde. Mülteci akınından
etkilenen ülkelerin başında ise Moritanya, Nijer ve Burkina Faso gelmekte.
Mülteci sayısı yüz binleri geçmiş durumda.
Tarihte Batı Afrika’da önemli medeniyetlere ev sahipliği yapmış Timbuktu ve
çevresindeki şehirlerde onlarca el yazması kütüphane bulunmakta. 14.yy’da
dönemin önemli eserlerini toplayan Mali Kralları dünyanın en büyük yazma eser
kütüphanelerini kurmuşlar bu bölgede. Bir zamanlar 2 milyon civarında yazma
eserin bulunduğu Timbuktu 19.yy’a kadar unutulurken o dönemde bölgeye gelen
Fransız sömürge güçleri bu büyük mirası tekrar keşfettiler. Yıllarca bu
eserleri Avrupa’ya yaşıyan sömürgecilerden kalan 1 milyona yakın eser ise bugün
özel kütüphaneler tarafından korunmakta. İslam dünyasının henüz önemini
anlamadığı bu eserler arasında Endülüs alimlerinin eserlerin de olabileceği
tahmin ediliyor. Henüz çok küçük kısmı tasnif edilen eserler o dönemin
yaşayışına ışık tutmakta. Arapça ve Afrika dillerinde yazılan bu eserler
arasında Astronomiden Hukuk alanına kadar çeşitli konularda yazma eser
bulunmakta. Daha beş on sene öncesine kadar sokaklarda beş on dolara satılan
yazma eserler şimdi en azından koruma altında.
İlk kez İbn-i Battuta’nın meşhur seyahatnamesinde zikrettiği Timbuktu daha
sonra 1510’da bölgeyi ziyaret eden Loe Afrikanus tarafından da zikredilmekte.
Tarih kitapları Mali sultanlarının heybetli hac yolculuklarını anlatırken
geçtikleri yerlerde hatırı sayılır altın bıraktıklarını ve geçiş
güzergahlarında yıllarca bolluk yaşandığından bahsediyor. 1960 yılında
bağımsızlık kazanan Mali bu tarihi ve kültürel zenginliğine rağmen günümüzde
dünyanın en fakir ülkelerinden biri. 14,5 milyon nüfusa sahip ülkede kişi
başına düşen milli gelir 1.300 dolar seviyesinde sadece. Halkın %80’inin tarım
sektöründe çalıştığı ülke altın rezervlerine sahip.
Timbuktu sadece İslam dünyası için değil Afrika için de çok önemli bir kültürel
merkez. Timbuktu’nun keşfine kadar Afrika’da hiç medeniyet kurulmadığına,
entelektüel faaliyet olmadığına inanılırken bu eserlerin yeniden keşfi ile
Afrika algısı da değişime uğradı. Afrika insanında tarihte medeniyetler
kurulduğu hatta bir dönemin entelektüel merkezi olduğu anlaşıldığında Afrika
rönesansı denen aydınlanma faaliyetinin temeli atılmıştı. Timbuktu’nun keşfi
özellikle Güney Afrika eski devlet başkanı Afrika Rönesansı fikrinin hararetli
savunucusu Thabo Mbeki’yi heyecanlandırırken Güney Afrika’dan bir heyet Mali’ye
giderek eserleri yerinde gördü. Cape Town Üniversitesinin İslami çalışmalar bölümü
harekete geçerek eserlerin filme alınması ve tasnif edilmesi için çalışmalara
başlamıştır. Harward üniversitesi de buradaki çalışmalara katılan üniversiteler
arasında.
Mali’de yaşanan son gelişmeler, silahlı çatışmalar buradaki kültürel mirası
ciddi oranda tehlikeye sokmakta. Yolunu şaşıran bir bomba ya da çıkan bir
yangın tüm bu eserlerin yok olmasına kolayca sebep olabilir, yüzlerce yıllık
serüven sonrası öyle ya da böyle günümüze ulaşan yazma eserler yok olup
gidebilir. Ya da isyancı grup silahlarını finanse etmek için bu eserleri yok
pahasına koleksiyonculara kolayca satılabilir.
Bu mirasın yok olmaması için İslam İşbirliği Teşkilatı gibi kurumların
devreye girip tarafları teskin etmeye ya da en azından eserleri koruma altına
alması gerek. Aksi takdirde hepimiz önemli bir mirastan mahrum
kalabiliriz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder