UNUTULAN KRİZ: DARFUR
Serhat Orakçı, Nisan 2014
İHH İnsani ve Sosyal Araştırmalar Merkezi
http://www.ihhakademi.com/unutulan-kriz-darfur/
Sudan yüzölçümü açısından
Afrika’nın en büyük ülkesi konumundaydı daha düne kadar. 1985-2005 arasında
güney-kuzey arasında cereyan eden iç savaş çok sayıda sivil kaybı ve büyük bir
göçmen kitlesi bırakırken ülkenin bölünmesinin de başlıca sebebidir. 2011
yılında Sudan’ın güney bölgelerinde yapılan bağımsızlık referandumu büyük bir
halk katılımı ile gerçekleşmiş ve ülke resmen ikiye bölünmüştür. Uluslararası
kamuoyu tarafından tanınan Güney Sudan Afrika’nın 54. ülkesi olarak tarih sahnesine
çıkmıştır. Ülkenin bölünmesi sonrasında siyasi, ekonomik ve kültürel dengelerde
değişme meydana gelmiştir. Ülkenin kuzeyinde yaşayan güneyli halk bağımsızlık
kazanan Güney Sudan’a göç etmiştir. Ayrıca ülkenin petrol kaynakları da
bölünmüştür. Petrol rezervlerinin büyük bir bölümü Güney Sudan’da kalırken
ülkedeki tek boru hattı Hartum hükümetinin elinde kalmıştır. Ayrıca iki bölge
arasında sınır çatışması ise devam etmiştir.
Askeri harcamalar hem kuzeye hem
de güneye ağır külfet getirmiştir. Hem güney hem de kuzey Sudan ekonomik
türbülansa girerek yoksullaşmaya devam etmiştir. 2011 bölünmesini takip eden
yıllarda her iki Sudan’da toparlanamamış, halklarına refah getirmemiştir. Güney
Sudan’daki iç politik çekişmeler başarısız bir darbe girişimiyle sonuçlanırken bu
çekişme silahlı bir çatışmaya dönüşmüş ve ülke istikrardan daha da
uzaklaşmıştır.
Sudan’ın batısındaki Darfur
bölgesinde ise 2003 yılından beri çatışmalar yaşanmakta olup bölge ciddi bir
insani krize sahne olmaktadır. Yaklaşık 2 milyon insanın göçmen haline geldiği
Darfur bölgesindeki sorunun çözümü için Katar’da bir takım görüşmeler
yürütülmektedir ancak bölgede güç sahibi olan büyük silahlı gruplar bu
görüşmelerde yer almamaktadır. Darfur bölgesi kabileler arasında ve Sudan
ordusu ile isyancı gruplar arasında yaşanan yoğun silahlı çatışmalar nedeniyle
istikrardan uzaklaşmıştır. Bölgedeki istikrarsızlık Sudan’ın geneline de farklı
şekillerde yansımaktadır.
Dünyanın neredeyse unuttuğu
Darfur aslında Afrika’daki en büyük insani krize sahne olmaktadır. Yaklaşık 500
bin kilometre karelik bir alanı kapsayan Darfur bölgesi adeta açık hava kampını
andırmaktadır. Sadece 2013 yılı içinde yaşadığı yerleşkeyi terk etmek zorunda
kalanların sayısı 380 bin dolaylarındadır. Darfur genelinde 3.5 milyon insan
yardım ihtiyacı içinde yaşamaktadır. Faşir, Zalince, Niyala, Cenine, Ed Daein
gibi büyük şehirlerde çok büyük sayılarda göçmen kamp alanlarında yaşamaktadır.
2014’ün ilk aylarında Güney ve
Kuzey Darfur’da yaşanan sıcak çatışmalar 215 bin insanın evlerini terk etmesi
ile sonuçlandı. Özellikle Um Gunya, Khor Abeche ve Saraf Omra gibi kırsal
yerleşkelerde Sudan ordusu ile isyancı gruplar arasında yoğun çatışmalar
yaşandı. Evlerini terk edenler daha güvenli yerlerde yeni bir yaşam başlatmak
için kamplara sığınmak zorunda kaldı. 2003 yılından bu yana Darfur’da yaşanan
çatışmalar çok büyük bir insani krize yola açarken bu krizin çözümü maalesef
mevcut şartlar içinde pek mümkün gözükmüyor.
Sudan hükümetinin Katar
aracılığıyla yürüttüğü barış görüşmelerine tam katılım sağlanamadığı için
bölgeye barışın gelmesi uzak bir ihtimal. Sudan’ın bölünmesi sürecinde Batı
tarafından sıklıkla bir baskı aracı olarak kullanılan Darfur krizi Sudan
bölündükten sonra tam anlamıyla Batılılar tarafından unutuldu. İslam alemi
zaten hiçbir zaman gereken ilgiyi göstermemişti. Komşu ülkeler ise bu krizi
zaman zaman kaşıyarak Sudan’a karşı koz olarak kullanmaktalar. Boyutları artık
oldukça büyüyen Darfur sorunun Sudan hükümeti tarafından çözümü ise pek mümkün
gözükmüyor. Yardım ihtiyacı içinde yaşamlarını zor şartlar altında sürdüren 3.5
milyon insan ise resmen geleceksiz yaşıyor. Eğitim, sağlık ve su gibi temel
hizmetlerden bile yoksun yaşayan bu kitleler krizin bedelini en ağır şekilde
ödemektedirler. Yazının başında da belirttiğim gibi her ne kadar unutulsa ya da
ilgilenilmese de Darfur krizi Afrika’da devam eden en büyük insani krizdir.